Çocuklar 0-2 yaş sürecinde bağlanma stillerini şekillendirirler. Anne çocuğu kucağına aldığında annenin sıcaklığıyla çocuk şekillenir. Aynı zamanda 0-2 yaş arasında çocuk annesinin zihni ile tek bir zihin olduğunu düşünmektedir. Yaş büyüdükçe çocukla bakım veren arasında ayrışma başlar. Çocuk, kendisinin farkına vardığında anne kucağında ilk olarak başını geri atarak kendi kararlarının da olduğunu annesine ifade etmeye çalışır.
İşgal nedir?
İşgal, sınırların kişinin rızası olmadan ele geçirilmesidir. Çocukların adına sürekli ebeveynlerin karar vermesi işgal anlamına gelir. Yemek yemek istemeyen çocuğa yemesi konusunda ısrarcı olmak, Yere düşen çocuğu telaşla hemen kaldırmak, çocuğun giyeceği her kıyafette ebeveynin karar vermesi, çocuğa sorulan sorulara çocuk cevap vermeden ebeveynin cevaplaması, çocuğun kendi yatağında değil de ailesiyle birlikte yatıyor olması, çocuk tuvaletini yaparken izinsizce çocuk yardım istemeden ebeveynin tuvalete giriyor olması, çocuğun verdiği kararlarda alacağı sorumluluğu ebeveynin alıyor olması, çocuğun ödevinden bahsederken ‘‘ödevimizi yaptık’’ diyerek çocuğun ödevini ebeveynin sahiplenmesi, çocuğun babasına yer yer ‘‘babamız’’ diye hitap edilmesi, (Birinci çoğul şahıs ‘‘Biz’’ kelimesi ile sürekli kurulan cümleler çocuğun zihnen ebeveynden ayrışmasını ve kendisinin farklı bir birey olduğunun farkında olmasını engeller.) Ebeveynin yemeği bile çocuğun ağzına kaşıkla yediriyor olması gibi eylemlere işgal denmektedir. Bu işgal davranışlarında çocuk bireyleşememekte, ebeveyn ile ayrışma sağlıklı gerçekleşmemekte ve çocuğun özgüven kazanmasını engellemektedir. Burada ailelerin en önemli savunması ise davranışları çocuklarını çok sevdikleri için yapmalarını söylemeleridir fakat bu sevgi söylemi eylem olarak maalesef bir işgale dönüşmektedir. Anne ve babalar çocuklarına destek olmaya çalışırlarken bir anda çocuklarının sınırlarını işgal ettiklerini fark edemeyebilirler. Geç edinilen çocukların ailelerinde aşırı korumacı tutumlar daha fazla gözlenebilmektedir. Anneanne, babaanne ve dedelerin çocuklara tutumuyla çocuğun anne ve babasının tutumu bazen aynı olmamaktadır. Anneanne, babaanne ve dedeler torunlarına karşı sınır koymakta zorlanmaktadırlar. Hem kendi çocuklarına hem de torunlarını yer yer işgal edebilmektedirler. Korumacı tarzda çocuk yetiştiren aileler çocukların ihtiyaçlarını sürekli karşıladıkları için çocuğun gerçek dünya ile temas etmelerini engelleyerek çocuğun gelişimine ket vurmaktadırlar.! Anneyle olan bağı koparamayan ondan ayrılamayan özerkleşemeyen bireyler uzun yıllar yanlarında oyuncak ayılarıyla hayatlarını devam ettirirler. Dünyanın güvenilmez bir yer olduğunu düşünürler. Kaygıları artabilir. Mutlaka yanlarında ayrışamadıkları ebeveynlerden birisi olsun isterler ve yetişkinlikte özgüvenleri düşük olmaktadır. Bu da çeşitli sorunları beraberinde getirebilmektedir.
Aileler Bu Konuda Neler Yapabilir?
- Aileler kendi bireysel sınırlarını diğer kişilerden nasıl koruyabileceklerini öncelikle düşünmelidirler.
- Çocuğa hayır demeyi öğretin.
- Çocuğun kararlarına saygı duyun ve ona seçenekler sunarak kendi kararlarını kendisinin vermesini sağlayın. Çocuk yaptığı ve seçtiği eylemin sorumluluğunu üstlenmeli. Çocuğun yaptığı bir eylemin sorumluluğunu ebeveyn değil çocuk almalıdır. Örneğin; ‘‘Sen bunu tercih ettin, sen bunu yapmak istedin. Buna karar verdin fakat kararını değiştirmek istersen tekrardan bana söyleyebilirsin.’’
- Çocuğun ‘hayır’ dediği şeyi ‘evet’ kısmına döndürme konusunda ısrarcı olmayın.
- Yemek yemek istemediğinde ısrarcı olmayın ve ağzına yemek koymayın. Yemek yememeyi tercih ettiğinde çocuk aç kalmayı tercih etmiş olacaktır. Bu onun kararıdır. Onun kararına saygı duyun. Eğer kararını değiştirmek isterse size söyleyebilmesini destekleyin.
- Giyeceği her kıyafeti siz seçmeyin ve ona seçenekler sunun. Kendi kıyafetini kendi seçsin.
- Oyuncak almaya gittiğinizde ona oyuncak seçme hakkını tanıyın. Eğer birden fazla oyuncak istiyorsa orada sınır koymalısınız. ‘‘Buradan sadece 1 oyuncak alıp çıkmayı tercih edebilirsin. 2 veya daha fazla istersen hiçbir oyuncağı almadan buradan çıkmayı tercih etmiş olacaksın. Hangisi sen seç bakalım. Sadece 1 tanesini alabiliriz kuralımız böyleydi.’’ gibi sınır cümleleri. Birisi çocuğunuzu sevmeye çalıştığında çocuğunuz müdahale etmiyorsa ‘Hadi ablan/abin bir kere seni öpsün’ demeyin.
- Çocuğunuza sorulan soruları siz cevaplamayın. Bırakın çocuğunuz cevaplasın, onun adına irade kullanmayın.