Hepinize merhabalar sevgili okurlarım. Bugün sizlerle emeğe ihaneti konuşmak üzere buradayım.
18 Temmuz 2022 günü gerçekleştirilen KPSS’de yine bir kopya skandalı ile ülkece karşı karşıya kaldık. Bu ilk değildi, son da olmayacak gibi gözüküyor. Süreci baştan sona incelediğimizde 81 ilde merkezi ve KKTC’nin başkenti Lefkoşa’ da dahil olmak üzere toplamda 104 sınav merkezinde eş zamanlı olarak uygulanan KPSS Lisans sınavının ardından bazı sorulara ilişkin iddialar gündeme geldi. Sınavdaki soruların yüzde 30’unun Yediiklim Yayınevi’nin deneme testlerinde çıkan sorulara olan benzerliği tepkilere neden olurken Devlet Denetleme Kurulu DDK, konuya ilişkin inceleme talebinde bulundu. Yapılan incelemeler sonucunda sınavın iptaline ve başka bir tarihte yapılmasına karar verildi. Ayrıca yine yapılan incelemede cemaat dershanesinde eğitim gören 21 adayın cevapları tamamen aynı olduğu tespit edildi.
Skandalların ardı arkası kesilmedi ve ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün görevden alındı. Aygün’ün yerine Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy getirildi. Görevden alınan Aygün yaptığı açıklamada “4 yıl süreyle özveriyle çalıştık. Her hafta sonu yılda yaklaşık 10 milyon kişinin katıldığı sınavlarda en küçük bir iddiaya meydan vermedik. Birileri başarımızdan rahatsız olmuş olacak ki düğmeye bastı. Kimseye kırgın değilim üzgünüm” dedi. Ne büyük tesadüftür ki yine birileri düğmeye basmış ve birileri kandırılmış. (!) Tekrardan üniversite hayatına dönüp akademisyen olmayı düşünüyormuş sayın Aygün. Buradan kendisini uyaralım; “Aman hocam üniversitede de kandırılmayın, yeni nesil cin gibi.”
*
Sevgili okurlarım gelelim yeni atanan ÖSYM Başkanına. Sizler için detaylıca araştırdım. Göreve geldiği gibi ilk iş olarak Twitter hesabını kapatan ÖSYM Başkanının geçmişte attığı tweetlere şöyle bir göz gezdirdim. Tarikatçılara “efendim” diyen bir ÖSYM Başkanımız var artık. Yeni görevine atanan başkan gördüklerimden sonra bende şöyle soru işaretleri oluşturdu. Bu millet, bu defa emeğini kimlere emanet etti? Yeni başkan acaba ne zaman kandırıldık diye bir açıklama yapar?
*
Ülkemizde yine bir skandal söz konusu ve gözler yine birilerini arıyor diyorduk ki hızlı bir şekilde fotoğraflar yayıldı zaten. Kimden bahsettiğimi sizler tabiki de gayet iyi biliyorsunuz. Ülkemizin en başaralı İç İşleri Bakanından bahsediyorum tabiki, Süleyman Soylu. Yayınevinin Bursa şubesindeki tanıtım afişlerinde görüldü kendisi. Afişin ortaya çıkması sonrasında ortada farklı iddialar dolanmaya başladı. Bu afişin 106. Dönem Kaymakam Adayları Uyum Kursu Açılış Töreni esnasında çekilmiş olduğu da iddialar arasında. ‘Şaşırmadım’ diyenler de olabilir ama yine de sizlerle paylaşmak istedim.
*
Prof. Dr. Ersoy, “Ortaya çıkan eksiklikleri ve aksaklıkları açık yüreklilikle kamuoyuyla paylaşmak ve gereken tedbirleri etkin şekilde almak suretiyle ÖSYM’nin milletin kalbindeki yerini güçlendirmekte kararlıyız. Hiç arzu etmediğimiz şekilde iptal ve ertelemelere sebebiyet veren bu talihsiz süreçten dolayı tüm adaylardan özür diliyoruz” dedi. Açıklama bu kadar. ‘Özür dileriz’. Bu şu anlama geliyor, ‘olan oldu biten bitti bizler önümüzdeki süreçlere bakalım. Bizler yine işimizi elimize yüzümüze bulaştırdık ama kusura bakmayın’. Sayın başkan siz özür dilediniz ama bu sınava hakkı ile girip iyi puan adaylar var. Sorumsuzluklarınız, beceriksizlikleriniz ve iş bilememezliğinin ceremesini yine hakkı ile çabalayanlar yaşıyorlar. Özrünüz de, pişkinliğiniz de yerin dibine batsın!
SONSÖZ
Sizlerin de gördüğü gibi yönetilemeyen bir Türkiye’nin, yönetilemeyen bir sınavına daha şahit olduk. Bu yaşanan olaylar hepimizde; ‘bir sınava dahi sahip çıkamayan bir hükümet seçim güvenliğini nasıl sağlayacak’ sorusunu uyandırdı. Bir ülkenin vatandaşlarının kafasında böyle düşüncelerin oluşması, kendi hükümet yöneticilerine güvenememesi çok acı verici bir olaydır. Umarım tekrar böyle rezil bir durum yaşamayız.
Sözlerimi noktalarken şunu da eklemek isterim. Özür dilemek ahlaki bir değerdir. Özür dilemek, özür dilemeye neden olan söylem, eylem ve uygulamaların adil, doğru, meşru olmadığını, hata yaptığını kabul etmek demektir. Yani aslında çok da basite indirgenmeden, bu kıymetli sözcüğü anlamsızlaştırmadan söylenmesi gereken bir sözdür. Sizler bu kıymetli sözcüğü bu denli basite indirgerseniz, yarın dilemek zorunda kalacağınız özürlerinde de bir anlamı kalmayacak, halkın gözünde sıradanlığa bürünecek ve kaale alınmayacaksınızdır. Aslında bununla ilgili çok da güzel bir atasözümüz var ama malum atasözü söylendiğinde tutuklanıyoruz artık.
Sağlıcakla Kalın.