DEVA Partisi İBB Başkan Adayı İdris Şahin, basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda, yerel seçimler ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. DEVA’nın belediye yönetimine bakış açısını projeler ile anlatan Şahin, İmamoğlu ve Kurum’a da sarı kart gösterdi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı İdris Şahin, basın mensupları ile bir araya geldiği toplantıda, yerel seçimler ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. DEVA’nın belediye yönetimine bakış açısını projeler ile anlatan Şahin, DEVA Partisi ve Genel Başkanı Ali Babacan ile özdeşleşen sarı kartı da İmamoğlu ve Kurum’a gösterdi. DEVA Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen programa; Genel Başkan Yardımcısı Candan Karlıtekin, Bahçelievler Belediye Başkan adayı Nalan Ilgın, İl Başkanı Ali Hakan Ağaoğlu, İstanbul seçim Koordinatörü Fesih Zeki Mert ve çok sayıda basın mensubu katıldı. Programda partisinin hazırladığı seçim bildirgesini gazetecilere anlatan İdris Şahin, “Doğru kurallar koyacaksınız, güçlü kurumlar tesis edeceksiniz ve ehliyetli, liyakatlı kadrolarla bu işi yapacaksınız. DEVA Belediyeciliği “Etik Kurullar Bildirgesi” olarak ilan ettik.” İfadelerine yer verdi.
“SİYASETİ HEP HALKIN ARASINDA YAPTIM”
Programa kendisini kısaca tanıtarak başlayan İdris Şahin, “Siyaseti kısa vadeli bir iş olarak hiç görmedim. Hep uzun vadeli hareket ettik. Siyaseti de hep sizin içinizde, halkın arasında yaptım. Bu süreç içerisinde çok önemli komisyonlarda görevler aldım. 2012’de darbe ve muhtıraları araştırma komisyonu, 2013’te çözüm sürecinin sözcülüğü bize aitti. Akabinde DEVA Partisi’nin sözcülüğünü yaptım. 1 dönem iktidar partisinde, 1 dönem de DEVA Partisi’nde milletvekilliği görevlerinde bulundum.”
“ALLAH’TAN KORKUN”
Kadın adaylar ile ilgili partisinin istatistiklerini paylaşan Şahin, “Biz hazırız. İstanbul’u yönetecek kadrolara sahibiz. Ehliyetli ve liyakatli kadrolarımız var. İstanbul’un 39 ilçesinde de adayımız mevcut. Bunlardan 9 tanesi kadın aday. Ulusal basında AK Parti, CHP, İYP Parti’nin kadın aday sayıları söylenirken, TBMM’de grubu olan DEVA Partisi’nin 9 kadın adayından bahsedilmiyor. Allah’tan korkun.” İfadelerine yer verdi.
“AK PARTİ, İNSAN HAKKINI İHLAL EDEN BİR POZİSYONA GELDİ”
Partilerinin kurulduğu ilk günden itibaren parti programının başına basın özgürlüğünü koyduğunu ve yerel basına ayrı bir pencere açtığını belirten DEVA Partisi İBB Başkan Adayı İdrsi Şahin, “Çünkü demokrasilerde tıkanan kanalı açmak için gerçekleştirilecek işlemin ilk ayağını yerel basın oluşturuyor. Yerel basın, iktidarın tam manasıyla nüfuz edemediği ama çıkartmış olduğu yasalarla ve yaptığı İletişim Başkanlığı vasıtasıyla, Basın İlan Kurumu aracılığıyla verdiği reklamlarla denetim altında tutulmaya çalışılıyor. AK Parti’nin, kurulduğu zaman felsefesi, parti programı ve yönetim anlayışı zaman içerisinde otoriterleşmeye gitti. ‘İnsanı yaşat ki devlet de yaşasın’ düsturuyla çıktığı bu yolda her türlü insan hakkını ihlal eden bir pozisyona geldi. İzlediği yol çirkin bir yoldur. Kamu kaynaklarını, belediye kaynaklarını siyasetin finansmanında kullanmayı alışkanlık haline getiren ve kampanya düzeninde rakiplerine yaşam imkanı vermeyen iktidarla karşı karşıyayız.” İfadelerine yer vererek AK Parti’yi eşeltirdi.
“MİLLETİMİZİN VİCDANINA HAVALE EDİYORUM”
Seçim propagandaları için belediye kaynaklarının İstanbul’da kullanıldığını gördüğünü belirten İdris Şahin, devasa bayrakların, pankartaların hem çok ciddi bir maliyet yarattığını hem de çevre kirliliği yarattığını söyledi. Şahin, ”Kamu kaynaklarını ve belediye imkanlarını kullanmış olan rakiplerimizi milletimizin vicdanına havale ediyorum”dedi.
“İSTANBUL İKİ YANLIŞA MAHKUM DEĞİLDİR”
İstanbul’da başka aday yokmuşçasına bir seçim süreci yürütüldüğünü belirten Şahin, “Ne İstanbul ne Türkiye iki yanlışa mahkum değildir. İki tane yanlış uygulamayı kendisine örnek almaya mahkum değil. Bu milletin farklı seçenekleri de var. O seçenekler arasında DEVA Partisi’nin hazırlamış olduğu eylem planlarıyla, yerel yönetimlere dair söyleyeceği çok önemli sözlerle İstanbul seçimlerinde var olduğunu ifade ediyoruz. Temiz belediyecilik yaratmak istiyorsak önce zihniyetin temiz olması lazım. Zihniyetin tamamen İstanbul’a, belediyeciliğe odaklanmış olması gerekiyor. İstanbul’da, İstanbul’un seçimi dışında her şey konuşuluyor. Ama ortada İstanbul’a dair somut hiçbir veri yok. Her ikisi de sanki İstanbul’a yeni gelmiş de bu göreve talip oluyor. Böyle bir kampanya yürütüyorlar. Adayın biri 2013 yılında TBMM’de olduğumuz dönemde TOKİ’de üst düzey bir yöneticiydi. 17-25 Aralık sürecinden sonra kenara çekildi. Daha sonra Erdoğan tarafından bakanlıkla ödüllendirildi. O arkadaşımız İstanbul’a yeni gelmiş olabilir ama şehircilik anlamında zaten var olan birisidir. Devletin her türlü imkanı kendi elindeyken şehircilik alanında İstanbul’a ve Türkiye’ye herhangi bir başarısıyla öne çıkmamış birinin yeni bir sayfaymış gibi cilalanıp milletin önüne sunulmuş olmasını İstanbullu seçmenimizin takdirini bırakıyorum. Diğer arkadaşımız… Üzülerek ifade ediyorum ki kendisini yoldan çıkaran iktidarın yanlış davranış ve tutumları oldu. 31 Mart 2019’da seçimi helalinden kazanmıştı. 15-16 bin oy farkı vardı, itiraz edildi ve 13 bine düştü. İkinci turda fark olunca doğal olarak Sayın İmamoğlu’nu daha koltuğuna oturmadan ulusal bir karakter haline getirdiler. Bu yüzden o da 5 yıl boyunca İBB Başkanıymış gibi davranmadı. Kendisini hep cumhurbaşkanı adayı gibi gördü. Bu da kendisine, ittifaka ve İstanbul’a büyük zarar verdi. Son dönemde partisinin genel merkez yarışında doğrudan taraf olması da bunun en önemli göstergesidir.” İfadelerine yer verdi.
“BELEDİYE ÇALIŞANLARI SEÇİM KAMPANYASININ ÖZNESİ OLMUŞ”
Hem AK Parti’yi hem de CHP’yi belediye imkanları ve çalışanları üzerinden eleştiren İdris Şahin, “Geldiğimiz noktada İstanbul için acı bir gerçekle karşı karşıya kaldık. Sayın Erdoğan’ın baskıcı tutumu, basını kontrol altına almaya dair haksız ve bir o kadar da yanlış politikaları İstanbul’da Sayın İmamoğlu tarafından da uygulandığını görüyoruz. Sadece basın baskı altında değil. Girdiğimiz her seçim irtibat bürosunda belediye çalışanları seçim kampanyasının öznesi olmuş. Belediye imkanlarıyla bu kampanya yapılıyor. Hiçbir ayrım yapmaksızın tüm çadırlara, SKM’lere giriyorum. İktidarın ve muhalefetin seçim merkezlerine girdiğimde oradaki görevlilerin kimi ilçe belediyesinde kimi büyükşehirde çalışıyor. Böyle yanlış bir şey olabilir mi! Böyle rekabet olur mu?” sözlerine yer verdi.
“BAYRAK, PANKART ASILMASINA KARŞI OLAN İNSANLARIZ”
Seçim propaganda yöntemlerinin yanlış olduğuna değinen Şahin, Deva Partisi’nin seçime ve seçim sürecine bakış açısını da “İstanbul’da kendi kaynaklarımızla seçim kampanyası başlattık. Tamamı helalinden olan kaynaklar… Bayrak, pankart asılmasına karşı olan insanlarız. Parti kurulduğundan bu yana genel başkanımızın fotoğraflarını il binalarımıza, makam odalarımıza bile asmadık. 15 milletvekilimiz var, hiçbirinin makam odasında Sayın Babacan’ın fotoğrafı yoktur. Çünkü bu çağ dışı anlayışı yıkmamız lazım. Asılan dev pankartlar meydanda görüntü kirliliğinden başka bir şeye yaramıyor. İnsanlara nefes aldırmak istemeyen bir anlayış… Hangi dünyada yaşıyoruz? Yıl olmuş 2024… Dünya nereye gidiyor, biz ne yapıyoruz?” cümleleri ile anlattı.
DEVA Partisi Belediyeciliği ile ilgili olarakta İstanbul’daki sorunlara istinaden çözüm önerilerini de sıralayan İdris Şahin şu ifadeler yer verdi:
“İSTANBUL’U YAYALAŞTIRMA PROJESİNİ BİR AN ÖNCE BAŞLATMAK GEREKİYOR”
“Beyoğlu başta olmak üzere gezdiğim tüm ilçelerdeki en önemli sorunun denetimsizlik olduğunu gördüm. Hiçbir alanda denetim yok. Ne devletin gücünü kullananlar ne de yerel belediyeler hakkıyla denetim yapmıyor. Çoğu binanın altında sağlıksız koşullarda atölyeler, 12-13 yaşında işçi çocuklar, bu ülkenin vatandaşı olmayan işçi insanlar… Anadolu’nun en ücra köşesinde bile bu kadar denetimsizlik söz konusu değil. Bir diğer husus… Yaya kaldırımları işgal edilmiş durumda. İstanbul’daki yaya kaldırımlarını özgürleştirmek, İstanbul’u yayalaştırma projesini bir an önce başlatmak gerekiyor. İstanbul yaya kaldırımı olmayan bir şehir haline geldi.
ŞAHİN’DEN “KONUT FİNANSMAN KURUMU” ÇÖZÜMÜ
“Diğer bir önceliğimiz deprem olacak. Deprem geldikten sonra alınacak hiçbir önlem yok. Önlemleri deprem gelmeden önce almak gerekiyor. Bunun önlemini almak için devletin hazinesinden çok büyük kaynaklar harcamaya gerek yok. Tekerlek icat edildi. Yeniden icat etmeye gerek yok. Dünya bunu çözmüş. Genel Başkanımız Ali Babacan 27 yaşında Amerika’daki Konut Finansman Kurumu’na danışmanlık yapmış bir isim. Konut finansman kurumu kurmamız gerektiğin ısrarla söylüyoruz. 60 farklı banka vatandaşa konut kredisi veriyor. Bunu yaparken de hem konuta ipotek koyuyor hem çok yüksek oranda kredi faizi uyguluyor hem de bunları zincirleme kefil sistemiyle yapıyor. Peki ne yapılması gerekiyor? Yeni inşaata izin vermemek kaydıyla var olan konutlar için kullanılmak üzere konut finansman kurumu aracılığıyla kendi mülkünü ipotek olarak gösterecek ve uzun vadeli kredi kullanacak. Faiz oranları da sıfıra yakın olacak. Bu sayede vatandaş oturduğu konutunu yenilemiş olacak.
“KİM 5 YILDA ULAŞIM SORUNUNU ÇÖZECEĞİNİ SÖYLÜYORSA BİLİN Kİ O SİZİ KANDIRIYOR”
“Kim 5 yılda ulaşım sorununu çözeceğini söylüyorsa bilin ki o sizi kandırıyor. Öncelikle var olan nüfusu azaltmak gerekiyor. Buradaki insanımıza da toplu taşıma geleneğini yerleştirmek gerekiyor. Anadolu Yakası’ndan köprüye gidene kadar 8 noktada trafik tıkanıklığı varsa bunun ikisi normal trafik tıkanıklığıysa altısı araçlardan kaynaklanıyor. İstanbul, Avrupa’nın hurdalığı olmuş durumda. Avrupa’da belli yaşın üstündeki araçları 3. dünya ülkelerine gönderiyorlar, kendileri yeni model araçlara biniyorlar. Bu uygulamayı İstanbul’da rahatlıkla yapabiliriz.”
“DEVA PARTİSİ OLARAK TRT’YE BİR KEZ DAHA HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ”
Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili de eleştirilerde bulunan Şahin; “Erdoğan’ın ‘bu yasayla son seçimim’ demeci var. Oyuna bakın oyuna… ‘Bu yasayı değiştirebilirim. Bırakıp gitmiyorum’ diyor. Erdoğan bu sözü ilk kez 2011’de söylemişti. Gerekirse vakfın başına geçip Anadolu’yu gezmekten bahsediyordu. Daha sonra 3 dönem kuralı nedeniyle genel başkanlığın sonuna geldiğini söylemişti. Geldiğimiz noktada yerel seçimde sorun gördüğü için duygusal bir bağ kurmak istedi. Hep duygulara oynuyor. Hiç realiteye uygun siyasi tarzı yok. Devletin imkanlarıyla TRT aracılığıyla kandırdığı kesimle duygusal bağ kurarak ‘bir sefer daha oy alabilir miyim’ diye düşünüyor. O yüzden DEVA Partisi olarak TRT’ye bir kez daha hakkımızı helal etmiyoruz.” İfadelerine yer verdi.
ŞAHİN’DEN İMAMOĞLUNA: “SENİN DE ONLARDAN BİR FARKIN YOK!”
DEVA Partisi İBB Başkan Adayı İdris Şahin, İBB Başkanı ve yeniden aday olan İmamoğlu için de, “5 yıldır İstanbul’u yöneten arkadaşın kamuoyunun karşısına çıkıp hesap verdiğini gördünüz mü? 31 Mart seçimlerinden sonra 3 aylık seçim kampanyasını binlerce araç söylemiyle yürütmüştü. TÜGVA’ya, TÜRGEV’e tahsis edilmiş yurtlardan bahsetmişti. Ne oldu Sayın İmamoğlu? Bu araçlar buharlaştı mı? O yurtlar geri mi alındı? 5 yıldır neden hesap sormuyorsun? Sordun da bizim mi haberimiz yok? Eğer bunları sadece siyasi malzeme olarak kullandıysan senin de onlardan bir farkın yok!” cümleleri ile sert eleştirilerde bulundu. Seçim kampanyalarında harcanan paralara dikkat çeken ve İstanbul ikiden büyüktür diyen Şahin, İmamoğlu’nun İBB’de israf yaptığını öne sürerek, “Ekrem İmamoğlu, üç ay önce ‘İstanbul’da israfı bitirdik’ diye bir kampanya yaptı. Bu kampanyada Sayın İmamoğlu’nun harcadığı para 700 milyon lira.” iddiasında bulundu.